zeynepkrtas

Gideceksin...

Önerilen İletiler

Gideceksin

Düşeceksin yola bir gün,

Sevdaları masanın üzerinde bırakıp,

Hiçbir şey almadan...

Bir şey düşünmeden çarpacaksın kapıyı!..

Geride dostlarmış, aşklarmış, anaymış, babaymış düşünmeyeceksin.

Astığın yerde bırakıp hüzünleri,

Ceplerine koyduğun çocukluk bilyelerini çıkartacaksın,

İçinde geçmişten kalma ne varsa kusacaksın,

Ve soyunacaksın tüm ihanetleri,

Yalın ayak ve çırılçıplak çıkacaksın yola!..

Yaşanacak şeyler varmış, görülecek davalar, aldırmayacaksın;

Koyacaksın kafana çekip gitmeyi...

Öyle bir ayrılık sonrası da değil,

Yada bir kavgadan sonra asla,

Hatta ölümcül bir hasta olduğunu öğrendiğin zaman dahi değil,

Ya da dost düşman çıktığında...

Gideceksin;

Hiçbir şeyden hiçbir şey yokken,

Dostuna en samimi anında,

En sevdalı çağında,

Yüreğini koyup avcuna,

Kimseye ve hiçbir şeye aldırmadan,

Bir kez olsun geri dönüp bakmadan,

Hayatının en güzel zamanında,

Hiçbir şeyden hiçbir şey yokken gideceksin!..

İçin titremeyecek hiç,

Aldırmayacaksın sözlere...

Şiirlerini bir bir idam edip,

İntihar süsü vereceksin.

Hiç kimseye ve hiçbir şeye hesap vermeden gideceksin!..

Arayacaklarmış,

En ihtişamlı rakı sofralarında anacaklarmış adını,

Ya da üzüleceklermiş, yokluğun akıllarına her düştüğünde;

Umrunda olmayacak...

Her şeyini bırakıp hayata dair,

Gideceksin, yalnız bedenini alarak!..

Demir kapının soğuğu vura vura alnına,

Yazın değil,

Yahut baharda hiç değil,

Kışın çıkacaksın kapıdan...

Yağmurlu, soğuk ve yıldızsız bir akşam...

Döndürmeye yetmeyecek artık seni,

Hiçbir sevgilinin mavi gözleri...

Çıkıp gideceksin;

Alnına soğuğu vuran kapıya basıp tekmeyi!..

Kitaplarını, odanı, kuşlarını, evini, her şeyini bırakıp uçurumun boşluğuna,

Gideceksin soluk katıp soluğuna...

Bırakıp adının söylendiği telsiz anonslarını,

Gece evin olan rutubetli karakolları,

Yahut seni saran hasret tüğlü kolları,

Gideceksin bir şey almadan, bir şey vermeden,

Unutup tüm yaşananları!..

Ateşe vereceksin tüm umutlarını,

Tüm sevişmeleri zindanına atacaksın ayrılığın,

Ve mezarlıklarda bırakıp bütün ölü dostları,

Adlarını unutacaksın en yakın arkadaşlarının...

İçip içip tüm sevdaları,

Sızmadan çıkacaksın yola,

Nereye gittiğini bilmeden gideceksin!..

Kapıdan elini kolunu sallaya sallaya çıkacaksın,

Herkes her gün gittiğin yere gidiyor sanacak seni,

Sen, bu kez sağa sapacaksın...

Akşam her gün geldiğin zaman, gelmediğinde fark edecekler...

Ya bir ayyaş arkadaş,

Yahut talihsiz bir sevdalı,

Hatırlayıp pas tutmuş hatıraları,

Gözlerinde bin damla yaş ile, dokunacak resmine,

İşte o vakit sen, gideceğin yere çoktan varmış olacaksın!..

ALINTI...

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş
Guest ELWAN

tüylerim diken diken oldu.

zeynepcim eline sağlık.

paylaşım için tşkler.

Ya bir ayyaş arkadaş,

Yahut talihsiz bir sevdalı,

Hatırlayıp pas tutmuş hatıraları,

Gözlerinde bin damla yaş ile, dokunacak resmine,

İşte o vakit sen, gideceğin yere çoktan varmış olacaksın!..

İletiyi paylaş


İletiye bağlantı
Sitelerde Paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap